Okan: Avrasya’yı çok ihmal ettik…

Avrasya’yı unuttuk!

Kazakistan onun ikinci vatanı. Şimdilerde bu ülkeye tam 300 milyon dolarlık yatırım yapıyor. Almatı ve Astana’da onun adını bilmeyen yok gibi. Evet, Kazakistan’a 15 yılda 350 milyon dolarlık yatırım yapan Okan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Okan’dan söz ediyoruz. Taahhüt, turizm, gıda gibi sektörlerde Türkiye’de ve Kazakistan’da yatırımları bulunan Bekir Okan, Türkiye’de artık yalnızca eğitime yatırım yapma niyetinde. Zaten, geçen cuma günü Formula 1 pistinin yanında, Okan Üniversitesi’nin yeni kampusunun da temelini atıldı. Tam 60 milyon dolarlık bir yatırım bu… 25 şirketinde 5 bin kişi çalıştıran Okan Holding, geçen yıl 200 milyon dolar ciro yaptı. Turgut Özal’ın Türkiye’de turizme ittiği işadamlarından olan Bekir Okan, Türkiye’de turizmi karlı görmüyor. “Güneyde kim para kazanıyorum diyorsa, yalan söylüyor” diyen Okan ile turizmden dış ilişkilere kadar birçok konuyu konuştuk.

Geçen hafta Turizm Bakanı Atilla Koç’a bir öneriniz oldu. Bunu bize de açıklar mısınız?
Dünyayı dolaşıyoruz, bizim tesislerimiz çok güzel. Personelimiz kaliteli. Buna rağmen çok ucuza satıyoruz yataklarımızı. Mesela bizim Marco Polo’nun yatak başına maliyeti 35 dolar. Başka bir otel maliyeti 35 dolar olan yatağı 15 dolara satıyor. Ben şunu öneriyorum: “Otellerde asgari fiyat uygulaması başlasın.” Her şeyin bir maliyeti var. Maliyetinin altında satabilir misin? Bu ülkenin değerlerini satıyorsun. İsteyen asgari fiyatın üstünde satabilir. Ama altında satmasın.

Sizin bu önerinize serbest piyasa kurallarına aykırı değil mi?
Evet. Bakan Bey de öyle düşünüyor ama, benim önerimde serbest piyasa önerisine aykırı bir şey yok. Ayrıca altyapı sorunlarını çözmeden belirli bölgeleri turizme açıyorlar. Koylar turizme açılıyor. Demre turizme açılır mı? Sit alanlarını turizme açıyorlar. Böyle bir şey olamaz. Böyle olursa, kendi kendimizi katletmiş oluruz.

Siz 20 yıllık turizmcisiniz. Marco Polo’ya yatırımlarınız sürecek mi?
Bizi 20 yıl önce, merhum 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal “Uluslararası ticaret yapan firmalar turizme girmeli” diyerek zorla turizme itti. Bizim yaptığımız tesis, Marco Polo halen bir markadır. “Her şey dahil” sistemini ilk biz başlattık. Marco Polo’yu 2 yıl önce tamamen yeniledik. 10 milyon dolarlık yatırım yaptık. Kapasitesini artırdık. Toplam bin 300 yatak var. Aslında bizim 800 yatağımız vardı. Yapılan yatırımlarla buna 500 yatak daha eklemiş olduk.

Siz 20 yıl önce turizme girseniz bile, Marco Polo bir zincir haline gelmedi. Neden?
Güneyde turizmden kim para kazanıyorum diyorsa yalan söylüyordur. Hep krizleri arka arkaya yaşadık. Bu krizlerden turizm çabuk etkileniyor. Ben turizmi karlı görmediğim için devam etmedim.

Turizm işlerinizin bir parçası. Diğer tarafta taahhüt hizmetleriniz var. Kazakistan’ı neredeyse yeniden imar ettiniz?
Biz Kazakistan’da 15’inci yılımızı kutluyoruz. Temmuz başında Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in katılacağı bir resepsiyon yapacağız. Hatta bunun öncesinde Sayın Nazarbayev kendi el yazısıyla bize bir kutlama mesajı gönderdi. Mesajında “Okan Holding, 15 yılda Kazakistan’da 350 milyon dolarlık yatırım gerçekleştirdi” diye vurguladı.

Kazakistan’a yatırımlarınız devam ediyor mu?

Şimdi orada 2 tane büyük projeye başladık. Biri Astana’da, yaklaşık 500 bin metrekarelik bir inşaat. Alışveriş merkezi, ofisler ve lüks rezidanslar yapıyoruz. Bütün bunları kendi toprağımız olan arazi üzerinde kuruyoruz. Almatı’daki Bayterek şirketimiz ise 40 dönüm arazi üzerine 5 yıldızlı bir otel, bir alışveriş merkezi, rezidans ve ofisler yapıyor. Bu toplam 250 milyon dolarlık bir yatırım.

Neredeyse bugüne kadar yaptıklarınıza yakın bir yatırım…
Evet. Bu yatırımı da iki yılda bitireceğiz. Şu anda hafriyatına başladık. Eylül’de inşaata başlarız. Biz rezidansları yapıp satacağız. Ofisleri kiraya vereceğiz.

Peki ya otel?

Oteli biz yapıyoruz. Kempinski işletecek. Bu Kempinski’yle ilk işbirliğimiz olacak. Astana’daki diğer otelimizi ise InterContinental Grubu işletiyor.

Kazakistan’la bu yakınlığınız nereden geliyor?

Orası ikinci vatanımız oldu. Ekonomisi çok gelişen bir ülke. Petrol var, gaz var. Bütün madenler de mevcut. Bunun yanında Kazakistan’da istikrarlı bir yönetim var. Serbest piyasa ekonomisi kuralları işliyor. Biz artık Türkiye’de yatırım yapmıyoruz.

Neden? Türkiye’ye küstünüz mü?

Türkiye’de reel sektör girdide rekabet edemiyor. Enerji fiyatları, işçilik fiyatları yüksek. Dünyada da bu model var. Amerikalı Çin’de üretip dünyaya satıyor. Biz de o modeli benimsiyoruz. Türkiye tabii bizim kendi ülkemiz. En önemli sorunu da eğitim. Bu yüzden Okan Üniversitesi vasıtasıyla eğitime çok ciddi yatırım yapıyoruz

Orta Asya ülkeleriyle sıkı münasebetleriniz var. Türkiye gözünü Avrupa’ya çevirince Avrasya’yı unuttu mu?
Evet unuttuk. Türkiye’nin Avrasya’yı unutmaması lazım. Avrasya’da güçlü olduğumuz sürece, biz Avrupa’ya daha güçlü ve hızlı gireriz. Biz orada köprü vazifesi görürüz.

Bu unutuşta son hükümetlerin de payı yok mu?

Biraz şimdi Başbakanımız Avrasya’ya önem veriyor. Türkiye’de aslında politikacıların gündemi günlük işlerle meşgul. Hiçbir stratejik planları yok ki. “Biz Avrasya’da 5 yılda, 10 yılda şunu yapacağız” gibi bir şey yok ki. Bir tek Genelkurmay’ın böyle bir stratejik planlaması var.

Siz Avrupa Birliği’ne giremesek de o kadar üzüleceğe benzemiyorsunuz?
Yok. Avrupa’ya girmemiz şart. En azından onun stratejik değerlerini korumamız açısından. unuttuk!’

RAHİME BAŞ UÇAR

Haber Kaynağı